15:49 - SESAM’da Mehmet Ergin Soyarslan Güven Tazeledi: 21. Olağan Genel Kurul Sonuçlandı
14:00 - Çanakkale Film Festivali’nde İlk İki Gün Tamamlandı.
17:26 - Meridyen Terapi ve Hacamatla Gelen Sağlık:
18:00 - Uluslararası Sağlık Turizmi Federasyonu’ndan Suudi Arabistan’a Önemli Atama
18:04 - “Gelecek Partisi’nden Uluslararası Sağlık Turizmi Federasyonu’na Ziyaret”
10:18 - İsrail katliama devam ediyor! Binaya hava saldırısı: 17 ölü, 40’tan fazla yaralı
17:15 - Ahmet Cihad Öztürk, Uluslararası Sağlık Turizmi Federasyonu Katar ve Ortadoğu Başkanı Olarak Atandı
23:46 - Putin imzayı attı! Rusya ‘işkence’ sözleşmesinden çekildi
23:22 - Son dakika | İkinci kez seçildi, mazbatayı aldı! Özgür Çelik’ten ilk açıklama:
19:54 - Beyaz Saray Trump’ın Gazze planını paylaştı! “Netanyahu planımızı kabul etti”
Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde 2015 yılında meydana gelen ve 33 kişinin yaşamını yitirdiği, 104 kişinin de yaralandığı olayla ilgili açılan davalardan biri sonuçlandı. İçişleri Bakanlığı, davada hayatını kaybeden Süleyman Aksu’nun ailesine tazminat ödeyecek.
Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde 2015 yılında meydana gelen ve 33 kişinin yaşamını yitirdiği, 104 kişinin de yaralandığı olayla ilgili açılan davalar devam ediyor.
Ancak açılan davalardan birisi sonuçlandı. İçişleri Bakanlığı, davada hayatını kaybeden Süleyman Aksu’nun ailesine tazminat ödeyecek.
“MAHKEME MADDİ TAZMİNATIN TAMAMINA MANEVİ TAZMİNATINDA BİR KISMINA HÜKMETTİ”
Eski Baro Başkanı Hikmet Delebe, mahkemenin İçişleri Bakanlığı aleyhinde açılan davada bakanlığı kusurlu bulduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
“5 yıl önce Suruç’ta meydana gelen patlamadan sonra hayatını kaybeden Süleyman Aksu’nun ailesi adına İçişleri Bakanlığı aleyhinde maddi ve manevi tazminat davası açtık. Yaklaşık 4 yıllık bir yargılama sürecinden sonra mahkeme maddi tazminatın tamamına manevi tazminatında bir kısmına hükmetti. Biz bu karara karşı Gaziantep İstinaf Mahkemesi’ne itirazda bulunacağız. Şu açıkça söylenebilir ki, mahkemenin hükmettiği tazminat ailenin acısını dindirmeye yetmeyecektir. Netice itibariyle orada bir güvenlik zafiyeti oluştu. Kararda da ifade edildiği üzere eğer Emniyet gerekli tedbirleri almış olsaydı belki bu bombalı saldırı gerçekleşmemiş ve engellenmiş olurdu. Bu yönüyle mahkeme hizmet kusuru tespit ederek İçişleri Bakanlığı’nı mahkum etti. Elbette bu karara karşı hem bizim hem de bakanlığın itiraz hakkı var. Biz itiraz edeceğiz ve zannedersem de İçişleri Bakanlığı’da itiraz hakkını kullanacak. Netice itibariyle üst mahkeme bu karar hakkında değerlendirmesini yapıp bir karar verecektir.