Hepimizin hayalleri, arzuları, istekleri var. Kimisi gerçekleştirilebilir nitelikte kimisi de çok uçuk. Uçuk hayale örnek ver derseniz benim ABD başkanı olmam derim :)Biraz fazla uçtum değil mi?

Bu kadar büyük olmasa da hepimizin hayalleri bazen kendimize bile imkansız gelebilir. Yapılamaz zannederiz. Ulaşılamaz olduğunu düşünürüz. Sonra da vazgeçeriz. İçimizde burukluklarla beraber keşkeler ordusu olmuştur. Yıllar geçtikçe pişmanlıklar hep üst üste gelir. Hele bir de bizim istediğimizi başkasının yaptığını gördüysek.

Yapabileceklerimiz tabi ki sınırlı. Hayalleri de belli ölçüde tutmak gerek bu da bir gerçek. Tarafımca ABD başkanı olmayı istememek gibi 🙂

Gelelim özümüze kendi yapabileceğimiz hayallere; bugün ki eğitim sistemine göre ilk basamak LGS, sonra YKS , sonrasıhayat denen büyük sınav.

Başlangıç kabullenmekten geçer.

Önce durumu kontrol edip neredeyim, hedefim ne, yaparsam ne olur yapmazsam ne olur, başardığımda kazancımı nasıl yönlendireceğim bunların hepsini sorgulayıp gerçekten yapmak için kendimizi ikna ve motive etmemiz gerekli ki başarı yolunda karşımıza çıkacak engellere fazla takılmadan geçebilelim.

Bu tarz sınavlarda da hayatta da bilirim ki en büyük etken istikrardır. Yani düzenli çalışmaktır. Çalışmaktan korkmamak gerekir. Hayallerine ulaşabilmenin gereğini yapıyorsunuz sonuçta. Bu süreç zordur bunu belirtmeden geçemeyeceğim. Motivasyonum artsın istiyorsanız oyunsallaştırıp keyifli hale getirebilirsiniz ya da her gün yeni bir bilgi alıyorum diyerek kendinize, işinizi kolaylaştırabilirsiniz.

Kendi yapabilirliğine inanç en önemlilerden biri çünkü; kendi yapabilirliğinize inanmıyorsanız hedefleriniz ve hayallerinizin önündeki en büyük engel kendinizsinizdir. Kendiniz için önce, kendinizi yolunuzdan bir kaldırın. Sizin istediğiniz yerde başkası varsa demek ki o yol yürünebiliyor.

Ertelemeden yola devam etmek; bizlerin durumdan, zordan kaçmak için uyguladığı en iyi yöntem ertelemektir. Yarın yaparım, birazdan yaparım diyerek kaçmak bir sonuç getirmeyecektir. Bu arada kaçmanın en iyi yöntemlerinden biri uyumaktır. Uyuyana bir sempati duyarız ve rahatsız etmemek için özen gösteririz. Bu gibi durumların da hedefleri şaşırttığını belirtmeden geçemeyeceğim.

Başarıya ulaşmanın yollarında kendimize uyguladığımız öz disiplinin önemini biliyoruz ancak uygulamadığımız bir yöntem. İş disiplini, iş ahlakı ve etiği çerçevesinde doğru davranışlar bizim iş yapabilirlik gücümüzü arttıracaktır.

Bir şeyi istemek, başarmak elde etmek için tüm vücudunla, aklınla, kalbinle ruhunla bir olarak işin başına geçmelisiniz ki ben bu işi yaptım, sonuna kadar uğraştım ve hak ettim diyebilmelisiniz.

Bir yerde, bir işte tüm varlığınızla var olup, sorumlulukları alarak sonuca ulaştırmanız için amaca yönelik doğru adımlarıatmalısınız.

Unutmayın hiç kimse sizin işinizi, sizden daha iyi yapamaz. Doğru sonuçlar almak istiyorsanız kararlarınızı uygulayabilecek davranışları sergileyip işinizin başında durmalısınız.

Bir yerde maaşlı çalışıyorsanız bile yaptığınız her işi o kadar güzel sahiplenin ki herkes o işin gerçekten sizin olduğuna inansın. Yaptığınız iş, ortaya çıkardığınız sonuç sizin karakter yansımanızdır.

Yaptığınız işten bir şey kazanmayacaksanız bile olsanız elinizden bir şey geliyorsa sonuna kadar yapın hiçbir şey olmasa bile öğrenmiş, deneyimlemiş olursunuz.

Varlığınızla sahiplenmediğiniz işten, bu iş yeri olur, ders olur, yardım alanları olur, sivil toplum kuruluşlarında çalışmalar olabilir, staj olur fark etmez istediğiniz sonucu alamazsınız.

Bir konu ile bilginiz varsa, aman çok yorulurum, iş bana kalır diye asla bilginizi paylaşmamazlık yapmayın. Bilgiyi aktarmak da insan ruhuna iyi gelecektir unutmayalım.

Sonuç olarak; bir şeyi istiyorsanız, tüm varlığınız, cesaretiniz,eylemleriniz, söylemleriniz, tutkunuz ve coşkunuzla sonuna kadar gidin derim. Başardığınızda mutlu olan siz, sonuç alamadığınızda ise karakterinizin yansımasını işinizde görmüş olursunuz.

Saygılarımla;

Süreyya Kocadağ

Uzm. Aile Danışmanı- Dikkat Eğitmeni

Eğitim Danışmanı