SON DAKİKA

Milliyet Haberleri | Gündemi Yakından Takip Edin
Corona

Rüya GÜNDÜZHEV: Kitaplar, çocukların kolayca ulaşabileceği yerlerde olmalıdır

Rüya GÜNDÜZHEV: Kitaplar, çocukların kolayca ulaşabileceği yerlerde olmalıdır
Bu haber 07 Kasım 2024 - 11:30 'de eklendi. 183.003 kez görüntülendi.

Bugün çocuk kitapları yazarı Rüya GÜNDÜZHEV ile birlikteyiz. Rüya Hanım kitap yazmaya nasıl başladınız?

Aslında yazmaya olan merakım çok küçükken de vardı. Hayallerimi yazıyordum. Birinde itfaiyeci olup yangından hayvanları kurtarıyordum, bir diğerinde ormanda kayboluyordum. Hayal kurmayı ve yazmayı her zaman çok sevdim. Hikâye, masal dinlemeyi çok severdim. Bu konuda da çok şanslıydım. Ailem Kafkaslardan göçmüş olduğu için büyüklerden, o bölgelere ait destanlar, hikayeler, göç anıları dinleyerek büyüdüm. Dinlerken tüm macerayı hayalimde canlandırırdım. Bence hikâye yazarlığımı da çocukluğumdaki bu deneyimler besledi. İlkokulda birkaç sayfalık hikayeleryazıyordum. Ortaokul lise defterlerimin arkaları yazdığım denemelerle doluydu. Lisede yarışmalara katılıp derece aldığım çok oldu. Yani geriye baktığımda şu yaşımda yazmaya başladım diyemiyorum. Hep yazmışım. Ama on üç yıl önce eşin, dostun teşvik etmesiyle hikayelerim çocuklarla buluşmaya başladı.

Çocuklar için bir şeyler üretmek, onlara dair çalışmalar yapmak hayatınızı nasıl etkiliyor?

Çocuklar için yazmak bana çok şey katıyor. Öncelikle kendi duygusal derinliğimi artırıyor. Empati kuruyorum, çocukların sevinçlerine, korkularına, endişelerine tanık oluyorum. Yazarken yeni maceralar, kahramanlar üzerine düşünmek zorundayım. Bu da daha yaratıcı olmamı sağlıyor ve zihnimi sürekli canlı tutuyor. Yazdığım her hikâyenin çocuklar üzerinde olumlu izler bırakmasını istiyorum. Onları doğru yönlendirmek istediğimden çocukların dünyasına daha duyarlı olmak ve çocuklara rehberlik etmek gibi bir görev yükleniyorum. Bu görev, önceliğim oluyor.  Çocukların dünyasına ayak uydurabilmek için sürekli kendimi geliştirmem, yeni bilgiler edinmem gerekiyor. Bu da zihinsel olarak dinç kalmamı sağlıyor. Çocuklar için yazmayı çok sevdiğimden yazarken daha pozitif, daha enerjik ve neşeli biri oluveriyorum.

Fantastik tarzda yazdığınız “Vişhu’nun Renkleri, Gezgin Güz, Hayal Ustası, Zaman yolcusu, Sarmaşık’ın Erikleri,Tablo… “  isimli kitaplarınızın hepsinde çocukların ders çıkarmaları gereken konuları işlemiş  fakat öğüt vermemişsiniz. Sizce çocuk kitaplarında öğüt olmalı mı?

Evet, bahsettiğiniz hikayeler “Gizemli Yolculuklar“ serisine ait. Açıkçası birçok insan nasihatlere yer verilmelidir, diyor fakat bana göre nasihatlerle dolu bir kitap çocuğun hikayedekikahramanlarla bağ kurmasını engeller. Nasihat çocuğunkarakter ile karakterin yaşadığı macera ile empati kurmasını olumsuz etkiler. Çocuklar, hikayeler aracılığıyla kendi deneyimlerini keşfederler. Öğütlerle dolu bir hikâye çocuklara düşünme, kıyas yapma, sonuçlara ulaşma ve ders çıkarma fırsatı tanımaz. Mesela “Garip Bir Şey Oldu“ isimli kitabımda çocuk bisikleti hızlı kullanıyor, kask takmıyor ve çok hızlı kullandığı için kendisiyle övünüyor. Geçirdiği kaza sonucunda yaşadığı sıkıntıları okuyucu da hikâye ve karakter ile empatikurarak yaşıyor. Heyecanlanıyor, maceranın içinde buluyor kendini, karakter ile beraber çözüm üretiyor, onun adına üzülüyor. Bisiklet kullanırken dikkatli olması, önlem alması gerektiğini çocuk macerayı yaşarken hikâyeden çıkarıyor. Eminim çocuğu hikâyeyi okurken nasihat yağmuruna tutsaydım okumak sıkıcı bir hal alacaktı. Yani, sürekli parmak sallayan bir hikâye, okuma keyfini kaçırır, kitabın eğlence değerini azaltır. Çocuk macera dolu, eğlenceli, sürükleyici hikayeler okursa, okumanın keyifli bir aktivite olduğunu keşfeder, böylece okuma alışkanlığı da kazanır.

Peki, fantastik tarzda yazılan kitapların faydaları nelerdir?

Fantastik kitaplar, büyülü dünyalar, doğaüstü olaylar ve sıra dışı karakterlerle doludur. Bu da çocukların hayal güçlerini kullanarak gerçek dünyadan uzaklaşıp farklı dünyalar keşfetmelerini sağlıyor. Böylece hayal güçleri gelişiyor. Bu tarz hikayelerde genellikle karmaşık bir olay örgüsü vardır. Beklenmedik olaylar olur. Bu da çocukların olaylara farklı açılardan bakmalarını, karakterlerin kararlarını eleştirebilmelerini, kendi çözümlerini bulmak için çaba harcamalarını sağlıyor. Böylece çocukta eleştirel düşünme,yaratıcı yollarla problem çözebilme ve mantıklı akıl yürütebilme becerileri de gelişiyor. Fantastik kitaplarda diğerlerine kıyasla daha heyecanlı ve daha sürükleyici maceralar bulunur. Çocuklar, hikayedeki büyülü dünyalara dalarak okuma sürecinden keyif alır ve okuma alışkanlığı kazanır.

Çocuklara kitap okuma sevgisini kazandırmak için ailelere ne gibi önerilerde bulunabilirsiniz?

Çocukların kitaplarla tanışması için önce ailelerin onlara örnek olması gerekiyor. Anne baba çocuğa “Kitap okumak çok faydalıdır. “ deyip kitap okuması yönünde baskı yapıyor fakat kendisi eline hiç kitap almıyorsa çocuğun gözünde inandırıcılığı olmaz. Aile bir okuma saati belirleyip birlikte kitap okumalı. Birlikte kitap okumak, çocuk için bu anları özel bir zaman dilimine dönüştürür. Okumakla da kalmayıp çocuk ile kitaptaki olaylar, karakterler üzerine sohbet edilmeli. Böylece hem çocuk okuduğu kitabı daha iyi anlar hem de keyifli bir zaman geçirilmiş olur. Evde kitaplar, çocukların kolayca ulaşabileceği yerlerde olmalıdır. Çocuğun kendine ait bir kitaplığı olmalı ya da kitaplıkta çocuğun kitaplarını yerleştirmesi için bir bölüm ayrılmalı. Çocuğun yaşına uygun ve ilgi alanına göre kitap seçilmeli. Birlikte kitap fuarlarına gitmek, kütüphane ziyaretleri yapmak, çocuğun okuyacağı kitapları kendisinin seçmesine izin vermek kitabı zorunluluk olmaktan çıkarıp eğlenceli bir etkinliğe dönüştürecektir.

Sizin için en unutulmaz olan okuyucu tepkisi neydi?

Hayal ustası isimli kitabımda; hayallerinin peşinden yılmadan gidenlerin hayal ışıkları hep canlı kalıyor ama vazgeçenlerin hayalleri ise kömüre dönüşüp kraliçenin sarayını ısıtmak için kullanılıyordu. Bu kitabı okuyan çocuklarla İstanbul’da bir okulda söyleşi etkinliğim vardı. Salona girdiğimde çocuklar içine ışık yerleştirdikleri kavanozları gösterip “Bizim hayal ışığımız hiç sönmeyecek. “ dediler. Çok duygulanmıştım, gözlerim dolmuştu.

Dijital çağda çocukların kitaplara olan ilgisini nasıl canlı tutabiliriz?

Aslında teknoloji, doğru kullanıldığında, çocukların kitaplarla olan bağını güçlendirebilir ve onların hikayelerle etkileşimini artırabilir. Mesela Üçgen Yayıncılığın bu konu ile örnek alınabilecek bir uygulaması var. Hikaye kitaplarımız “Okudiove Okuvaryum “ isimli iki platformda dijital ortama sesli olarak aktarıldı. Kitaplar dinlendikten sonra çocuklara görevler vererek hazırlanan etkinliklerinin yapılmasını sağlıyor. Bu faydalı ve güzel bir uygulama. Bunun gibi dijital formatta kitaplar sunarak okuma alışkanlığını destekleyebiliriz. Ancak çocukların basılı kitaplarla da temaslarını sürdürmek dengeyi korumak önemlidir. Basılı kitapları seçerken çocukların ilgi alanlarına uygun kitaplar seçip almak okumaya teşvik eder diye düşünüyorum. Kitap okumayı farklı aktivitelerle kitap kulüpleri ya daarkadaşlarıyla ortak okudukları kitaplar üzerine tartışmalar düzenleyerek eğlenceli hale getirmek de etkili olabilir. Kendi kitaplarını yazmaları için teşvik etmek de kitaplara olan ilgiyi artırabilir.

Şu anda üzerinde çalıştığınız ya da yakın zamanda çıkarmayı planladığınız projeleriniz var mı?

Evet, yakın zamanda okuyucuyla buluşturacağımız bir projemiz var. Sokak oyunlarının unutulmaya başladığı, çocukların sokaklardan çekilip evlerde bilgisayar, telefon, televizyona neredeyse bağımlı hale geldiklerini hepimiz biliyoruz. Bu oyunların unutulmasıyla çocuklarda bazı becerilerin azaldığının da farkındayız. Ben de bir katkım olur umuduyla, seçtiğim sokak oyunlarını bir grup çocuğun yaşadığı maceranın içinde anlatmak istedim.

Oyun çocuklara ne kazandırır?

Çocuklar zaten gelişen teknolojiden dolayı sanal bir dünya ile çevrelenmişler. Dolayısıyla çocukların merak ilgi hayret duyguları zayıflamış durumda. Sokak oyunları çocukların, hem fiziksel gelişimlerine hem sosyal becerilerin gelişimine hem de zihinsel gelişimlerine katkı sağlar. Çocuklar, kurallara uymayı uymadıklarında ceza alabileceklerini fark ederler. Problem çözme yetenekleri, risk alma ve özgüven gelişimi oyunlarla gelişir. Yaratıcı düşünmeyi, sorumluluk almayı, işbirliği kurmayı, kendini keşfetmeyi, dikkatini toplayıp bir noktada yoğunlaştırmayı oyunlarla öğrenir. Oyun oynarken sosyal roller edinir. Duygularını, düşüncelerini sözlü ifade edebilme becerisi gelişir. Ayrıca güneş ışınlarından alınacak olan D vitamininin ve oksijenli havanın çocuğa faydası göz ardı edilmemeli. Özellikle hiperaktivitesi olan çocuklar için açık alanda oyun oynarken koşup yorulduğundan fazla enerjisini olumlu bir yöne kanalize etmiş olur.

 

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER