29 Ekim 1942’de, ABD Florida’da dünyaya gelen Bob Ross, ressam ve televizyoncu. Türkiye onu yarım saat içinde yaptığı resimlerle ve uzun yıllar TRT’de yayınlanan Resim Sevinci programıyla tanıdı.

Çocukluğunda marangoz babasının yanında çalışan Bob Ross, lisedeyken okulu bıraktı. Daha sonra babasının yanında çıraklık yaptı. Geçirdiği bir kaza sonucu sol işaret parmağının ucunu kaybetti.

Ross 18 yaşına geldiğinde, Hava Kuvvetleri’nde tıbbi kayıt teknisyenliği yapmaya başladı. Her zaman çalışkan bir insandı ve mesleği ne o olursa olsun en iyi şekilde yapmaya çalışıyordu. Ancak yaptığı işte bir türlü kendini mutlu hissedemedi. Aslında bu iş Ross’a göre değildi.

Resime ek gelir için başladı; kendi kendine boyamayı öğrendi

Fazladan para kazanmak için resim yapmaya başlayan Ross, kendi kendine boyamayı öğrendi. Daha sonra William Alexander adlı bir Alman askeriyle tanıştı ve resim yapmanın tekniğini ondan kaptı.

Ross’un saçları her zaman ilgi odağı oldu. Saçlarını kestirmemesinin asıl sebebi, kesime para vermek istememesiydi. Resimden kazandığı para yetmiyordu. Saçlarının bu halini sevmeyen Ross, daha sonra alıştığı saçlarının aslında stilinin bir parçası olduğuna karar verdi.

Bob Ross’un iş ve yakın arkadaşı Annette Kowalski, onun resim yaparken ne kadar sakin bir ses tonuyla konuştuğunu fark etti. Bu ses tonuyla Ross bir program çekmeliydi. Hiç bağırmak istemeyen birinin yatıştırıcı bir ses tonuyla konuşması izleyicilerin de ilgisini çekti.

İlk yayını 11 Ocak 1983’te yapılan “Resim Sevinci” PBS kanalındaydı. Ross, programda resim çizmek isteyenlere bu sanatı öğreteceği konusunda söz verdi.