13:29 - Erdoğan dünyanın konuştuğu Sednaya Hapishanesi’ni işaret etti
10:49 - Bahçeli: İmralı ile DEM yüz yüze görüşmeli
16:18 - GESKON İzmir İl Teşkilatı Görevden Alındı
12:40 - Yurt dışı harç pulu dönemi sona eriyor
11:30 - Halep’te Şiddet Tırmanıyor: Muhaliflerden Kritik İlerleyiş
17:21 - Kocaeli’de Aile İçinde Cinayet: Baba, Oğlunu Öldürdü, Mahkeme Ceza Vermedi
15:51 - “Sahte Dolar Gündemi: Perde Arkasında Neler Oldu?”
11:03 - Uyku problemleri beynin yaşlanma hızını etkiliyor
10:16 - Yetkisiz çakara ceza artacak, bekçi üst araması yapabilecek
10:12 - Duruşma ambulans şoförü Gıyasettin’in itiraflarıyla başladı!
CHP’nin 37. Olağan Kurultayı çalışmalarına başladı.
Salona gelişinin ardından kürsüye davet edilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeterli çoğunluğun sağlandığını belirterek, kurultayı açtı.
Kılıçdaroğlu, “Sadece bize değil, sadece Türkiye’ye değil, bütün dünyaya ışık verecek olan bu kurultayda birlikte olmaktan ve önemli kararlar almaktan da ayrıca mutluluğumu ifade etmek istiyorum.” dedi.
Daha sonra saygı duruşu yapıldı ve İstiklal Marşı okundu.
Kılıçdaroğlu, İstiklal Marşı’nın ardından 39 delegenin imzasıyla Divan Başkanlığı için Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun aday gösterildiği önergeyi okudu.
İki delegenin ret oyu verdiği önerge oy çokluğu ile kabul edildi ve Divan Başkanlığına Çerçioğlu seçildi.
Delegelere teşekkür eden Çerçioğlu da partilerini iktidar yapmak için tüm güçleriyle çalışacaklarını belirtti.
Çerçioğlu’nun önerisi ile divanın diğer üyeleri de oluşturuldu.
Kılıçdaroğlu: Bu kurultay tarihi bir kurultaydır
Kılıçdaroğlu, konuşmasına yeni tip koronavirüs (COVID-19) nedeniyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyerek, başladı.
“Gazilerimiz, emeklilerimiz, taşeron işçilerimiz, orman köylülerimiz, apartman görevlilerimiz, kuryelerimiz, güvenlik güçlerimiz, tüm sağlık çalışanları, 800 haftadır evlatlarını arayan cumartesi anneleri, 37. Kurultayımızdan hepinize en içten selamlarımı, saygılarımı ve muhabbetlerini gönderiyorum.” diyen Kılıçdaroğlu, tüm vatandaşların sorunlarına çözüm üreteceklerini Türkiye’ye ilan etti.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Bu kurultay, TBMM’nin açılışının 100’üncü yılında yaptığımız bir kurultaydır, tarihi bir kurultaydır. Yüz yılı geride bırakan ve önümüzdeki yüz yıla açılan bir kurultaydır. Bu kurultay bizi Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılına yani 2023’e taşıyacak olan kurultaydır. Bu kurultay, 2023’te Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırma azim ve kararlılığımızı gösterecek olan kurultaydır. Bu iktidar kurultayının on binlerin katıldığı bir ortamda yapılmasını elbette ki çok arzu ederdik ama Kovid-19 süreci böyle bir kurultay yapmamıza izin vermedi. Ama yürekten inanıyorum, on binlerin, yüz binlerin, milyonların gözü kulağı, aklı ve yüreği bu kurultaydadır. Onlar şu anda bizi izliyorlar. Bu kurultay sadece sevgili vatandaşlarımızın değil, Orta Doğu’dan Avrupa’ya, Avrupa’dan Afrika’ya, Amerika’dan Rusya’ya, uzak Asya’ya kadar tüm dünyanın gözünün kulağının olduğu bir kurultaydır. Çünkü bu kurultay sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik buhrandan nasıl çıkacağımızı anlatacağımız kurultaydır. İnanıyorum ki bu çıkış yolu tüm dünyaya örnek olacaktır.”
100 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Milli Kurtuluş Savaşı’nı verirken bütün mazlum ülkelere nasıl örnek olduysa, kendilerinin böyle bir süreci hayata geçirerek dünyaya örnek olmaları gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu kurultayda alacakları her kararın yankısının yüksek olacağını söyledi.
“Hep birlikte alçak gönüllü bir uygarlığı inşa edeceğiz”
Bu kurultayın “alçak gönüllü bir uygarlığın inşasına çağrı kurultayı” olduğunu ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, hep birlikte alçak gönüllü bir uygarlığı inşa edeceklerini vurguladı.
Tarihin bu sorumluluğu kendilerine yüklediğini bildiren Kılıçdaroğlu, “Bu kurultay işsizliği, bu kurultay yoksulluğu, bu kurultay adaletsizliği, bu kurultay liyakatsizliği, bu kurultay kayırmacılığı ve bu kurultay umutsuzluğu nasıl ortadan kaldıracağımızı açıklayan bir kurultaydır.” dedi.
“İkinci yüzyıla hazırlanmak zorundayız”
Türkiye’nin Cumhuriyet tarihinin en ağır bunalımını, buhranını yaşadığını savunan Kılıçdaroğlu, bu buhranın, “yönetim, demokrasi, ekonomi ve toplumsal birliği derinden dinamitleyen bir buhran” olduğunu söyledi.
Hiçbir vatanseverin umutsuzluğa kapılma hakkı bulunmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Bir daha söylüyorum, bu kadar ağır bir buhranın içinden geçiyorsak hiçbir vatanseverin, özellikle de hiçbir Cumhuriyet Halk Parti’linin umutsuzluğa kapılma hakkı da yoktur yetkisi de yoktur. Biz, birlikte inançla, kararlılıkla, azimle Türkiye’yi bu krizden, bu buhrandan çekip çıkartacağız. Adalet yürüyüşünü hiç kimse unutmasın, adalet yürüyüşünün son gününde Maltepe’de, ‘Bu bir son değil, bu bir yeni başlangıçtır’ demiştim. ‘Önümüzdeki duvarı yıkacağız’ demiştim. 31 Mart Yerel Seçimleri’nde duvarın arkasına geçtik. O duvarı şimdi dostlarımızla birlikte ve milletimizin ferasetiyle parça parça yıkacağız. İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’ni hazırladık. Evet, birinci yüzyılı mademki bitirdik, ikinci yüzyıla bir çağrı beyannamesi hazırlamak zorundayız. İkinci yüzyıla hazırlanmak zorundayız. Millet olarak hazırlanmak zorundayız.”
5 temel sorun
Beyannameyi açıklamadan önce Türkiye’nin önündeki 5 temel sorundan bahsetmek istediğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, bu 5 temel sorunun ellerini kollarını adeta bağladığını ve buradan çıkacaklarını anlattı.
Birinci temel sorunun “demokrasi sorunu” olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “21. yüzyılın Türkiye’sinde yasama, yargı ve medya bir kişinin vesayet altındadır.” dedi.
Demokrasinin sadece kağıt üzerinde kalan bir sözcük haline geldiğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Öyle bir noktadayız ki saray ne diyorsa yargı onu yapıyor. Egemen güçler ne diyorsa saray da onu yapıyor. Örneğin saray talimat veriyor; ‘Osman Kavala içerde kalacak’, yargı gereğini yapıyor. Örneğin, ‘Selahattin Demirtaş içeride kalacak, hapse atacaksınız, berat mi boşverin onu, üst mahkeme, alt mahkeme boş verin onu içeride kalacak.’ Gereği yapılıyor, içeride kalıyor. Cezaevlerinde onlarca gazeteci var. Buradan cezaevinde olup, kalemini satmayan, özgürce gazetecilik yapan bütün gazetecilere selamlarımızı, saygılarımızı gönderiyoruz.”
TBMM’nin yetkilerinin kısıtlandığını, denge ve denetleme mekanizmalarının adeta felç edildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, Meclisin bütçe hakkı ve yetkisinin fiilen elinden alındığını söyledi.
“Böyle bir ortamda demokrasiden söz etmek mümkün değildir.” diyen Kılıçdaroğlu, ikinci sorun olarak ekonominin bulunduğunu, mutfakta yangın olduğunu söyledi.
Tüm vatandaşların 18 yıldır Türkiye’yi bu noktaya getirenleri sorgulamak zorunda olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Demokrasi istiyorsanız, hak istiyorsanız, hukuk istiyorsanız sorgulamak zorundasınız. Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik bağımsızlığı tehlike altındadır. Bir daha söylüyorum Mısır’daki sağır sultan da duysun, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ekonomik bağımsızlığı tehlike altındadır.” diye konuştu.
Kaynak:TRT haber