21:57 - 4. Bodrum Uluslararası İnşaat, Gayrimenkul, Yapı ve Dekorasyon Fuarı Start Verdi
13:48 - Uğur Akkuş’a Büyük Onur
17:36 - Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Kuş, Yeni Projeleri Açıkladı
16:27 - İstanbul’da deprem hissedildi! Çanakkale, Edirne…
13:07 - Sosyal medya fenomeni Aleyna Dalveren gözaltına alındı!
14:39 - Şehit Yasin Karaca’nın babaevi yıkılıyor,
17:57 - Saç Ekim Uzmanı Yüksel Tunç: “Türkiye, ve Avrupada sağlık turizminde ilk sırada yer alıyor.
20:15 - Bozdağ’dan Şanlıurfa’ya Müjdeler Hızlı Tren, Yeni Otoyol Ve Uçak Müjdesi
14:41 - ‘KAAN’ ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi, ilk görüntüler geldi
Süleyman Demirel döneminde Neşet Ertaş’a “devlet sanatçılığı” teklif edildi. O ise büyük bir alçakgönüllülük gösterdi. “Devlet sanatçısı olmak ayrımcılığa yol açar, ben halkın sanatçısı kalmayı tercih ederim” diyerek teklifi reddetti.
“Garip” mahlasını kullanan Neşet Ertaş’ı, 2010 yılında UNESCO, “Yaşayan İnsan Hazinesi” kabul etti. Aradan 1 yıl geçti, başka bir unvana daha sahip oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı tarafından “fahri doktora” unvanına layık görüldü. Bağlamadaki tavrı, eserleri derslere konu oldu.
Çocukluğundan başladı onun saz aşkı, ölene kadar sürdü. Sazını elinden, türküyü dilinden bir ömür bırakmayan “Bozkırın Tezenesi”, 25 Eylül 2012’de hayatını kaybetti. Ondan geriye hala dillerden düşmeyen türküleri, caddelere ve okullara verilen isimler kaldı. Mütevazi sanatçının mezar taşında şu sözler yer alıyor.
“Sakin ol ha, insanoğlu. İncitme canı, her can bir kalp. Hakk’a bağlı. İncitme canı, incitme.”
KAYNAK:TRT HABER