13:04 - Yıldız Dağı’nda otelde patlama! Yaralılar var
12:54 - Restoranda çıktı tüm oteli sardı! Kartalkaya’da yandık: 10 ölü, 32 yaralı!
23:51 - “Mourinho’dan Galibiyet Sonrası Çarpışan Sözler: ‘Burada Futbolu Öğreniyorum!'”
14:16 - Adana’da Sokak Ortasında Acı Bilanço: 3 Can Kaybı
06:36 - Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat Adliyeye Sevk Edildi
17:30 - Erdoğan’dan ‘İmralı’ çıkışı: “Talimat verdik! Sadece vakit ve planlama meselesi”
17:03 - Bakanlığın ‘yasak’ listesinden bu kez Trabzonspor çıktı! 2 bin 499 TL’ye satıyorlardı…
15:00 - İmamoğlu’ndan Isparta Belediye Başkanı’na ‘hediye Audi’ tepkisi:
Süleyman Demirel döneminde Neşet Ertaş’a “devlet sanatçılığı” teklif edildi. O ise büyük bir alçakgönüllülük gösterdi. “Devlet sanatçısı olmak ayrımcılığa yol açar, ben halkın sanatçısı kalmayı tercih ederim” diyerek teklifi reddetti.
“Garip” mahlasını kullanan Neşet Ertaş’ı, 2010 yılında UNESCO, “Yaşayan İnsan Hazinesi” kabul etti. Aradan 1 yıl geçti, başka bir unvana daha sahip oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı tarafından “fahri doktora” unvanına layık görüldü. Bağlamadaki tavrı, eserleri derslere konu oldu.
Çocukluğundan başladı onun saz aşkı, ölene kadar sürdü. Sazını elinden, türküyü dilinden bir ömür bırakmayan “Bozkırın Tezenesi”, 25 Eylül 2012’de hayatını kaybetti. Ondan geriye hala dillerden düşmeyen türküleri, caddelere ve okullara verilen isimler kaldı. Mütevazi sanatçının mezar taşında şu sözler yer alıyor.
“Sakin ol ha, insanoğlu. İncitme canı, her can bir kalp. Hakk’a bağlı. İncitme canı, incitme.”
KAYNAK:TRT HABER